Önce 19. Surenin tamamının şahane sayımı ile başlayalım.
19. Surede 971 kelime vardır. Bunların 5-kolondaki bütün sayıların toplamının 19'un katı ettiği resimde görülmektedir. Mesela soldan 3. kolonun toplamı olan 18449 sayısı 971 satırdaki sure numarası olan 19'un toplamını göstermektedir. Test edelim. 18449/19=971
19. Sureye ismini veren "Meryem" kelimesi bu surede 3 yerde geçmektedir. Mesela 34. Ayette "İysaa ibnu Meryeme" yani "Meryemin oğlu İysaa" diye geçmektedir. İşte bu ayette geçen "İysaa" ve Meryem kelimeleri çok güzel sayımlar içermektedir.
Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi 34. ayetin 4. kelimesi olan "Meryem" kelimesi Kur'an'ın başından sayıldığında 39.645ci satırdaki kelimedir. Her satırda 5-kolondaki bütün sayıların toplamı yani 39.645x5=198.225 sayının toplamı 11'in katı etmektedir.
Yine bu kelime 19. Surenin başından sayıldığında 5-kolondaki bütün sayıların toplamı 7'in katı etmektedir.
Aşağıdaki resimde üç satırda yer alan "İysaa" ve "ibnu" ve "Meryeme" kelimelerinin hesaplarında Sure, Ayet, ve Kelime (SAK) numaralarının toplamının 7'nin katı ettiği görülmektedir.
Meryem Suresi Zekeriyya (AS) Peygamberin kıssası ile başlamaktadır. Kıssa 2-11. Ayetlerde anlatılmaktadır.
Kıssa 12. Ayetten itibaren Yahya (AS) Peygamberin haberleriyle devam etmektedir.
Aşağıdaki resimde kıssanın başlangıç ve sonundaki ayetlerin datası görülmektedir. Kıssanın tamamı 110 kelimeden oluşmaktadır. Bunların Sure, Ayet, ve Kelime (SAK) kolonları toplamı 7'nin katı etmektedir.
Yahya (AS) Peygamberin haberleri 12-15. Ayetler arasında yer almakta ve 29 satır içermektedir. Bunların Sure, Ayet, ve Kelime (SAK) kolonları toplamı 11'in katı etmektedir.
Meryem (Aleyhinne) kıssası aşağıdaki resmin ilk dört satırında görüldüğü üzere 16. Ayette başlamakta ve resmin sonundan görüldüğü üzere 29. Ayette "fe-eşaret ileyhi=ona işaret etti..." denilen ayette sona ermektedir.
29. Ayette işaret ettiği çocuk İsa (AS) Peygamberdir. 30. Ayetten itibaren çocuğun Allahın mu'cizesi olarak konuşmaya başladığı anlatılmaktadır.
Kıssanın yer aldığı 16-29. Ayetlerde 152 satırda 152 kelime bulunmaktadır. Yani kıssanın yer aldığı 152 sayısı 19'un katıdır. 152=8x19.
Yani 19. Surede Meryem kıssası 19'un katı kadar kelimeden oluşmaktadır. Çok ilgi çekici değilmi!
Yukarıda belirtildiği gibi İsa (AS) kıssası 30. Ayette başlamaktadır. Kıssanın 36. Ayette sonlandığını düşünmekteyim. Çünkü 36. Ayette "Şüphesiz Allah benim de rabbim sizin de rabbinizdir. Ona kulluk ediniz. İşte dosdoğru yol budur" deniyor. Tabii ki bunu diyen İsa (AS). Bu ayette bu sözler ona ait olunca kıssa hala bu ayette devam ediyor demektir. Kıssanın yer aldığı 30-36. Ayetlerde 67 satır bulunmaktadır. Bu 67 satırdaki 5-kolondaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı etmektedir. Çok ilgi çekici! Meryem Kıssası 16-29. Ayetlerde yer alıyor ve bunların 5-kolon toplamı7'nin katı ediyor. 30. Ayette kıssa İsa (AS) kıssasına dönüşüyor. Ve İsa (AS) kıssasındaki 67 satırdaki sayıların toplamı da 7'nin katı ediyor. Ayrıca 30-34. Ayetlerin 5-kolondaki bütün sayıların toplamı da 7'nin katı etmektedir. Arzu edenler kendi hesaplarını yapabilirler.
Elmalılı 19:30 - (Allah'ın bir mucizesi olarak İsa şöyle) dedi: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. O bana kitab verdi ve beni bir peygamber yaptı."
Elmalılı 19:31 - "Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti."
Elmalılı 19:32 - "Beni anneme hürmetkar kıldı. Beni zorba ve isyankar yapmadı."
Elmalılı 19:33 - "Doğduğum gün, öleceğim gün ve dirileceğim gün selam ve emniyet benim üzerimedir."
Elmalılı 19:34 - İşte hakkında (yahudilerle hıristiyanların) ihtilaf edip durdukları Meryemoğlu İsa'ya dair Allah'ın sözü budur.
Elmalılı 19:35 - Çocuk edinmek asla Allah'ın şanına yakışmaz. O bundan münezzehtir. O, bir şeyin olmasını dilerse, ona sadece "ol" der, o da oluverir.
Elmalılı 19:36 - "Şüphesiz benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz Allah'tır. O halde ona ibadet edin, işte dosdoğru yol budur."
Bazıları Meryem kıssasının 16-40. Ayetler arasında olduğunu belirtmişlerdir. Çünkü 41 ayetten itibaren İbrahim (SA) Peygamberin kıssası yer almaktadır.
Yani İbrahim kıssasına kadar olan ayetleri Meryem kıssası olarak gruplaştırmışlardır. Ben de bu görüşe göre tekrar hesapladım.
Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere 16-40. ayetlerdeki 261 satırdaki 5-kolondaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı etmektedir.
Yukarıda 16-29. arasındaki ayetlerin 5-kolon toplamının 7'nin katı ettiğini görmüştük. Şimdi de 16-40 arasındakilerin 5-kolondaki bütün sayıların toplamının 7'nin katı ettiğini gördük.
Dolayısıyla 30-40 arasındakilerin de 5-kolon toplamının 7'nin katı edeceği aşikardır.
30-40 arasındakileri de görelim.
İbrahim (AS) Peygamberin kıssası 41. Ayette başlamaktadır. Hemen bir sonraki 42. Ayetten başlayarak 4 ayette "Ya ebeti-Ey babacığım" diye babasına hitap etmektedir. Bu hitapların yer aldığı 49 satırdaki 5-kolondaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı etmektedir.
Ayrıca bunların Sure ve Ayet (SA) kolonlarındaki bütün sayıların toplamı 19'un katı etmektedir. Lütfen bakınız şu sayımın gözelliğine. 7'nin karesi kadar olan 49 satırdaki 5-kolondaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı edecek sonra da yetmedi SA kolonlarındakü bütün sayıların toplamı 19'un katı edecek.
MaşaAllah! Ne güzel 7 ve 19 gösterisi!
Elmalılı 19:42 - O, bir zaman babasına şöyle demişti: "Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?"
Elmalılı 19:43 - "Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. O halde bana uy da, seni doğru bir yola eriştireyim."
Elmalılı 19:44 - "Babacığım! Şeytana tapma, çünkü şeytan Rahmân (olan Allah)a âsî oldu."
Elmalılı 19:45 - "Babacığım! Doğrusu ben korkarım ki, sana Rahmân'dan bir azab dokunur da şeytana (cehennemde arkadaş) olursun."
Yukarıdaki ayetlerdeki bütün kelimelerin hesapları görülmektedir. Bir de yalnız "Yaa abati" kelimelerini toplayarak deneyeyim diye düşündüm. Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere bunların SAK kolonlarındaki bütün sayıların toplamı 11'in katı etmektedir.
Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere bunların 5-kolondaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı etmektedir. Ayrıca bunların SAK kolonları toplamı da 7'nin katı etmektedir.
Elmalılı 19:16 - (Ey Muhammed!) Kur'ân'daki Meryem kıssasını da an (insanlara anlat). Hani o, ailesinden ayrılarak (evinin veya mescidin) doğu tarafında bir yere çekilmişti.
Elmalılı 19:41 - Kur'ân'da İbrahim'i(n kıssasını da) an. Şüphesiz ki o, sıddık (özü, sözü doğru) bir peygamberdi.
Elmalılı 19:51 - Kur'ân'da Musa'yı da an; Şüphesiz ki o, ihlaslı bir kuldu ve gönderilmiş bir peygamberdi.
Elmalılı 19:54 - Kur'ân'da İsmail'i de an; çünkü o, vaadine sadık bir kuldu ve gönderilmiş bir peygamberdi.
Elmalılı 19:56 - Kitapta İdris'i de an; çünkü o, çok sadık (özü, sözü pek doğru) bir peygamberdi.
Yukarıda 5 ayette "vezkur-An" diye geçen ayetlerde anlatılanlardan sonra 58. Ayette bunların Kendilerine rahmanın âyetleri tilâvet olunduğu zaman ağlıyarak secdelere kapandıkları anlatılmaktadır. Burada geçen "secdelere kapandıkları" kelimeleri "Secde Ayeti"ne dalalet etmektedir. Ve bu ayetin bütün kelimelerinin olduğu 29 satırdaki 5-kolondaki bütün sayıların toplamı 11'in katı etmektedir. Ayrıca bunların Sure ve Ayet (SA) kolonlarındaki bütün sayıların toplamı hem 7'nin hem de 11'in katı etmektedir.
Meryem Suresi 88-93. Ayetler Allaha çocuk isnad edenlerin hakkındadır. Önce bu ayetlerin meallerini görelim.
Elmalılı 19:88 - (Yahudilerle hıristiyanlar) "Rahmân, çocuk edindi" dediler.
Elmalılı 19:89 - Yemin olsun ki, siz çok çirkin bir şey söylediniz.
Elmalılı 19:90 - Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılacaktı,
Elmalılı 19:91 - O Rahmân'a çocuk isnad ettiler diye...
Elmalılı 19:92 - Halbuki Rahmân'a çocuk edinmek yaraşmaz.
Elmalılı 19:93 - Göklerde ve yerde bulunan hiçbir kimse yoktur ki (kıyamet günü) Rahmân'ın huzuruna kul olarak çıkmasın.
Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere 88-93. Ayetlerde geçen bütün kelimelerin Sure ve Ayet (SA) kolonlarındaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı etmektedir. Ayrıca bunların Sure, Ayet, ve kelime (SAK) kolonlarındaki bütün sayıların toplamı 19'un katı etmektedir.
Meryem Suresinde 98 Ayet vardır. Bu sayı iki adet 7'nin karesine eşittir. 98=2x7x7
Suredeki toplam ayet sayısının bu şekilde gruplaşmaya imkan vermesi bana çok cazip geldi.
Bunları iki adet 49 ayetlik gruplara ayırıp hesapladım.
Aşağıda görülen resimde ilk 49 ayette 512 kelime olduğu görülmektedir. 512 satırdaki Sure, Ayet, ve Kelime (SAK) kolonlarındaki bütün sayıların toplamı hem 7'nin hem de 11'in katı etmektedir.
Aşağıda görülen resimde ikinci 49 ayette 459 kelime olduğu görülmektedir. 459 satırdaki 5-kolondaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı etmektedir. Bundan başka çok şahane bir sayım daha göze çarpmaktadır. Bu da 459 satırdaki "Kelime" kolonundaki bütün sayıların toplamının hem 7'nin hem 19'un hem de 11'in katı etmesidir. Daha evvel "Bütün Kur'an'ı kapsayan sayımlar" bölümünde kelime sayımlarının önemini izah etmiştim. Bu sebepten buradaki kelime sayımları çok önem arz etmektedir.
19. Surede "Rabb" kelimesi 23 kere geçmektedir. Bunların Sure ve Ayet (SA) kolonlarındaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı etmektedir.
21 ayet ise sonu "den" diye biten kelimelerle sonlanmaktadır. Aşağıdaki resmin ilk üç satırında 21 kelimeden 19-21. kelimeler görülmektedir. 21 kelimenin 5-kolondaki bütün sayıların toplamının 11'in katı ettiği görülmektedir.
Elmalılı diye şöhret yapmıs büyük tefsir alimi Muhammed Hamdi Yazır Meryem suresinin 40. ayetiyle ilgili olarak şunları yazmaktadır:
İşte budur, ta beşikten tekrar dirilmesine kadar öyle doğan ve o sözleri söyleyen bir kuldur. (*)
Hakk (olan Allah)ın bildirdiğine göre Meryem'in oğlu İsa ki hakkında tartışıp duruyorlar. Görülüyor ki sûrenin başından beri ve buradan da sonuna kadar âyetler, hep elif fâsılasıyla biterken, sûrenin bu bölümünde yalnız yedi âyet "Nûn ve Mim" fâsılasıyla işlenmiş bir çerçeve içine alınmıştır.
Bu da gösterir ki bu âyetler, bu sûrenin asıl maksadını anlatan karar mahiyetindeki âyetlerdir ki,
başta Allah'a çocuk isnadını (*) "Allah'ın çocuk edinmesi hiçbir zaman olur şey değildir. O'nu tenzih ederiz." âyetiyle reddedip Allah'ı tenzih etmekte ve İsa'nın dilinden de
"Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk ediniz. İşte bu doğru bir yoldur." demek suretiyle tevhide davet etmektedir.
Bu âyet, ta yukarıdaki (*) "Ben Allah'ın kuluyum." (19/30) cümlesine atfedilmiştir. Dolayısıyla (*) "Allah, benim Rabbimdir, dedi" demek olup İsa'nın konuşmasının bir devamıdır (Âl-i İmran Sûresi'nde geçen benzeri âyetin tefsirine de bkz: 3/51). Eldeki İncillerde de kendisine yer verilen bu söz, onun peygamberliğinde, davetinin özünü teşkil ettiği ve tevhid inancını net bir şekilde ifade ettiği için, burada tekrar sözkonusu yapılmıştır. (*)
Sonra fırkalar kendi aralarında ihtilafa düştüler. Yahudiler bir türlü söyledi. Hıristiyanların kendi fırkaları da değişik tartışmaların içine girdiler; bir kısmı Allah'ın oğlu dediler, bir kısmı da Allah'ın kendisidir, yere indi sonra göğe çıktı dediler; diğer bir kısmı ise üçün biri dediler. Sağlam bir grup da Allah'ın kulu ve peygamberi olduğunu tasdik ettiler. (*) "Vay haline o küfreden kimselerin!
Burada 34-40. Ayetlerin son kelimelerinin "Nun" ve "Mim" harfleriyle bittiğini ve bunların bir grup teşkil ettiğini yazmaktadır. Buna göre bu 7 ayetin içindekileri hesapladım. Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere bu 7 ayetteki bütün kelimelerin Sure, Ayet, ve Kelime (SAK) numaraları toplamı hem 7'nin hem de 19'un katı etmektedir. Şahane bir 7 ve 19 ikilisi!
Aşağıdaki resimde yukarıda incelediğimiz dört gruptakilerin toplam satırları görülüyor. Bunların tümü 96 kelime ve dolayısayla 96 ayet tutmaktadır. Sonu hiçbir şekilde kafiyeleşmeyen yalniz ilk iki ayettir. Bunların birincisi 5 Mukattaa-kesik harften oluşan ilk ayet, ikincisi ise sonu "Zekeriyyaa" kelimesiyle biten ikinci ayettir.
Aşağıda görülen birinci resimde dört keliemlik ayetlerin son satırları görülmektedir. Birinci satırda 88. Ayetin 4 kelime olduğu görülüyor. İkinci resmin birinci satırında ise 88. Ayetteki 5-kolondaki 4 satırdaki bütün sayıların toplamı görülmektedir. İkinci resmin "4-klm-4-ayet" diye yazan beşinci satırında 4 ayetteki toplam 16 satırdaki kelimelerin toplamı görülmektedir. Bunların Sure, Ayet, ve Kelime (SAK) numaraları toplamının 7'nin katı etmektedir.
Meryem Kıssası Surenin 16. Ayetinden başlayıp 29. Ayette sona ermektedir.
Bu bölümdeki 14 ayetin toplam satırlarını aşağıda görülen excel tablosu haline getirdim.
Bu kıssadaki 14 ayetteki 152 satırdaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı etmektedir. 152 satırdaki 152 kelime sayısı ise 19'un katı etmektedir.
Bakın şu kıssanın yer aldığı ayetlerdeki sayımların güzelliğine. 14 ayet diyoruz ki bu 7'nin katıdır. 152 kelime diyoruz ki bu 19'un katıdır. Ve de 5-kolondaki 152 satırdaki bütün sayıların toplamı 7'nin katı etmesi! MaşaAllah!
Elmalılı 19:1 - Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd.
Elmalılı 19:2 - Bu, Rabbinin, kulu Zekeriyya'ya olan rahmetini anmadır.
Elmalılı 19:3 - Bir zamanlar o, Rabbine gizlice (içinden) yalvarmıştı.
Elmalılı 19:4 - Şöyle demişti: "Ey Rabbim! Şüphesiz (artık öyle bir durumdayım ki) benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başım(ın saçı) bembeyaz alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de ey Rabbim, hiçbir zaman bedbaht olmadım."
Elmalılı 19:5 - "Gerçekten ben, arkamdan yerime geçecek varislerden endişedeyim. Karım da kısır bulunuyor. Onun için katından bana bir çocuk ihsan et."
Elmalılı 19:6 - "Ki bana da mirasçı olsun, Yakub ailesine de mirascı olsun. Rabbim, onu sen rızana kavuştur."
Elmalılı 19:7 - (Allah şöyle buyurdu): "Ey Zekeriyya! Şüphesiz biz sana Yahya isminde bir oğlanı müjdeliyoruz. Bundan önce ona hiçbir adaş yapmadık."
Elmalılı 19:8 - Zekeriyya: "Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?" dedi.
Elmalılı 19:9 - (Allah yahut Cebrail ona şöyle) dedi: "Dediğin gibidir, (fakat) Rabbin buyurdu ki, bu işi yapmak bana kolaydır. Nitekim bundan önce seni yarattım. Halbuki sen hiçbir şey değildin."
Elmalılı 19:10 - Zekeriyya şöyle dedi: "Rabbim! Bana alâmet ver." Allah: "Senin alâmetin, sapasağlam olduğun halde, üç gün, üç gece insanlarla konuşamaz hale gelmendir." buyurdu.
Elmalılı 19:11 - Nihayet (birgün konuşamayınca) mihrabdan kavmine karşı çıktı da onlara "Sabah ve akşam (Rabbinizi) tesbih edin" diye işaret etti.
Elmalılı 19:12 - "Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik.
Elmalılı 19:13 - Hem de katımızdan bir merhamet ve (günahlardan) paklık verdik, o çok takva sahibi idi.
Elmalılı 19:14 - Anne ve babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, zorba ve isyankâr değildi.
Elmalılı 19:15 - Doğduğu gün, öleceği gün ve dirileceği gün ona selam olsun.
Elmalılı 19:16 - (Ey Muhammed!) Kur'ân'daki Meryem kıssasını da an (insanlara anlat). Hani o, ailesinden ayrılarak (evinin veya mescidin) doğu tarafında bir yere çekilmişti.
Elmalılı 19:17 - Sonra ailesiyle kendisi arasına bir perde koymuştu. Biz ona meleğimiz (Cebrail)i gönderdik de ona tam bir insan şeklinde göründü.
Elmalılı 19:18 - Meryem: "Ben senden Rahmân (olan Allah) a sığınırım. Eğer Allah'dan korkuyorsan (dokunma bana)" dedi.
Elmalılı 19:19 - Melek: "Ben, sana temiz bir oğlan bağışlamak için, Rabbinin gönderdiği bir elçiyim" dedi.
Elmalılı 19:20 - Meryem: "Benim nasıl çocuğum olabilir? Bana hiçbir insan dokunmamıştır. Ben iffetsiz de değilim" dedi.
Elmalılı 19:21 - Melek: "Bu, dediğin gibidir. Ancak Rabbin buyurdu ki: Bu (babasız çocuk vermek), bana pek kolaydır. Hem biz onu nezdimizden insanlara bir mucize ve rahmet kılacağız. Hem, bu önceden (ezelde) kararlaştırılmış bir iştir." dedi.
Elmalılı 19:22 - Nihayet (Allah'ın emri gerçekleşti) Meryem İsa'ya gebe kaldı ve o haliyle uzak bir yere çekildi.
Elmalılı 19:23 - Sonra doğum sancısı onu bir hurma dalına tutunup dayanmaya zorladı. "Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim" dedi.
Elmalılı 19:24 - Melek, Meryem'e, aşağı tarafından şöyle seslendi. "Sakın üzülme, Rabbin alt tarafında bir ırmak akıttı."
Elmalılı 19:25 - "Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün."
Elmalılı 19:26 - "Ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen, ben Rahmân (olan Allah)a bir oruç (susmak) adadım. Onun için bugün hiçbir kimseyle konuşmayacağım" de.
Elmalılı 19:27 - Sonra Meryem onu (İsa'yı) yüklenerek kavmine getirdi. Onlar (hayretler içinde şöyle) dediler: "Ey Meryem! doğrusu sen görülmemiş bir şey yaptın."
Elmalılı 19:28 - "Ey Harun'un kızkardeşi! Senin baban kötü bir adam değildi, annen de iffetsiz bir kadın değildi."
Elmalılı 19:29 - Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. Onlar; "Biz beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?" dediler.
Elmalılı 19:30 - (Allah'ın bir mucizesi olarak İsa şöyle) dedi: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. O bana kitab verdi ve beni bir peygamber yaptı."
Elmalılı 19:31 - "Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti."
Elmalılı 19:32 - "Beni anneme hürmetkar kıldı. Beni zorba ve isyankar yapmadı."
Elmalılı 19:33 - "Doğduğum gün, öleceğim gün ve dirileceğim gün selam ve emniyet benim üzerimedir."
Elmalılı 19:34 - İşte hakkında (yahudilerle hıristiyanların) ihtilaf edip durdukları Meryemoğlu İsa'ya dair Allah'ın sözü budur.
Elmalılı 19:35 - Çocuk edinmek asla Allah'ın şanına yakışmaz. O bundan münezzehtir. O, bir şeyin olmasını dilerse, ona sadece "ol" der, o da oluverir.
Elmalılı 19:36 - "Şüphesiz benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz Allah'tır. O halde ona ibadet edin, işte dosdoğru yol budur."
Elmalılı 19:37 - Ne var ki, fırkalar (yahudi ve hıristiyanlar) kendi aralarında ihtilafa düştüler. O büyük (dehşetli) günü görecek kâfirlerin vay haline!
Elmalılı 19:38 - Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı 19:39 - (Ey Muhammed!) İnsanların pişmanlık duyacağı ve işin bitmiş olacağı (kıyamet) günü ile onları uyar. Onlar hâlâ gaflet içindedirler, onlar iman etmezler.
Elmalılı 19:40 - Şüphesiz biz bütün yeryüzüne ve üzerindekilere varis olacağız. Ve onlar da mutlaka bize döndürüleceklerdir.
Elmalılı 19:41 - Kur'ân'da İbrahim'i(n kıssasını da) an. Şüphesiz ki o, sıddık (özü, sözü doğru) bir peygamberdi.
Elmalılı 19:42 - O, bir zaman babasına şöyle demişti: "Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?"
Elmalılı 19:43 - "Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. O halde bana uy da, seni doğru bir yola eriştireyim."
Elmalılı 19:44 - "Babacığım! Şeytana tapma, çünkü şeytan Rahmân (olan Allah)a âsî oldu."
Elmalılı 19:45 - "Babacığım! Doğrusu ben korkarım ki, sana Rahmân'dan bir azab dokunur da şeytana (cehennemde arkadaş) olursun."
Elmalılı 19:46 - Babası "Ey İbrahim! Sen benim ilâhlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Yemin ederim ki, eğer (onları kötülemekten) vazgeçmezsen, seni muhakkak taşlarım. (gerçektenveya söz ile- sana taş atarım). Haydi uzun bir müddet benden uzak ol" dedi.
Elmalılı 19:47 - İbrahim şöyle dedi: "Selâm sana olsun, senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü o, bana çok lütufkârdır."
Elmalılı 19:48 - "Ben, sizden ve Allah'tan başka taptığınız şeylerden çekilip ayrılırım da Rabbime dua (ibadet) ederim. Rabbime yalvarışımda mahrum kalmayacağımı umarım."
Elmalılı 19:49 - İbrahim, kavminden ve onların Allah'tan başka ibadet ettikleri şeylerden uzaklaşınca, biz ona İshak'ı ve (İshak'ın oğlu) Yakub'u ihsan ettik. Ve hepsini de peygamber yaptık.
Elmalılı 19:50 - Biz onlara rahmetimizden lütuflarda bulunduk. Hepsine de dillerde güzel ve yüksek bir övgü verdik.
Elmalılı 19:51 - Kur'ân'da Musa'yı da an; Şüphesiz ki o, ihlaslı bir kuldu ve gönderilmiş bir peygamberdi.
Elmalılı 19:52 - Biz ona Tur dağının sağ yanından seslendik ve onu hususi bir konuşmada bulunmak üzere kendimize yaklaştırdık.
Elmalılı 19:53 - Rahmetimizden de ona, kardeşi Harun'u bir peygamber olarak ihsan eyledik.
Elmalılı 19:54 - Kur'ân'da İsmail'i de an; çünkü o, vaadine sadık bir kuldu ve gönderilmiş bir peygamberdi.
Elmalılı 19:55 - Ailesine ve çevresine namaz kılmayı ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.
Elmalılı 19:56 - Kitapta İdris'i de an; çünkü o, çok sadık (özü, sözü pek doğru) bir peygamberdi.
Elmalılı 19:57 - Biz onu yüce bir yere yükselttik.
Elmalılı 19:58 - Bizi, âyetler (mucizeler) ve peygamber göndermekten alıkoyan şey, ancak öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semûd'a, açık bir mucize olarak o dişi deveyi vermiştik de ona zulmetmişlerdi (deveyi boğazlayarak kendilerine yazık etmişlerdi). Oysa biz, o mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz.
Elmalılı 19:59 - Sonra bunların ardından öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taşkınlıklarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. (Cehennemdeki "Gayya" vadisini boylayacaklardır.)
Elmalılı 19:60 - Fakat tevbe edip iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır. Bunlar cennete girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır.
Elmalılı 19:61 - O cennet, Rahmân (olan Allah)ın kullarına görmedikleri halde vadettiği "Adn" cennetleridir. Şüphesiz O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır.
Elmalılı 19:62 - Onlar orada boş bir söz işitmezler. Ancak "Selam" işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır.
Elmalılı 19:63 - İşte kullarımızdan takva sahibi olanlara vereceğimiz cennet budur.
Elmalılı 19:64 - "(Cebrail dedi ki: Ey Muhammed!) "Biz senin Rabbinin emri olmadıkça inmeyiz. Önümüzdeki ve ardımızdaki (bütün geçmiş ve gelecek şeyler) ve bunların arasındakiler hep O'nundur. Rabbin de (seni) unutmuş değildir?"
Elmalılı 19:65 - O, göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbidir. O halde, O'na ibadet et ve O'na ibadet etmekte sabırlı ol. Hiç sen Allah'ın ismini taşıyan başka birini bilir misin?
Elmalılı 19:66 - Halbuki insan şöyle der: "Ben öldüğüm zaman, ileride gerçekten diri olarak (mezardan) çıkarılacak mıyım?"
Elmalılı 19:67 - O insan, daha önce hiçbir şey değilken kendisini yoktan var ettiğimizi hatırlamaz mı?
Elmalılı 19:68 - Rabbine andolsun ki biz onları (öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden kâfirleri) şeytanları ile beraber elbette ve elbette mahşerde toplayacağız. Sonra onları muhakkak cehennemin etrafında dizleri üstü hazır bulunduracağız (ki cennetlikleri görüp hasret çeksinler.).
Elmalılı 19:69 - Sonra her zümreden Rahmân'a karşı en ziyade isyankâr hangileri ise, muhakkak ayırıp atacağız.
Elmalılı 19:70 - Sonra o cehenneme atılmaya layık olanların kimler bulunduğunu elbette biz daha iyi biliriz.
Elmalılı 19:71 - İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes cehenneme varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Elmalılı 19:72 - Sonra Allah'dan korkup, sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan cehennemde bırakacağız.
Elmalılı 19:73 - Âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman, o inkâr edenler, iman edenlere dediler ki :"Bu iki zümreden (Mümin ve kâfirlerden) hangisi mevki bakımından daha iyi, meclis ve topluluk itibariyle daha güzeldir?"
Elmalılı 19:74 - Halbuki biz, kendilerinden evvel, mal ve gösterişce daha güzel nice asırlar halkını helak etmişizdir.
Elmalılı 19:75 - Onlara de ki: "Kim sapıklık içinde ise, Rahmân ona mal ve evlatça ziyadelik ve azgınlığında mühlet verir. Nihayet kendilerine vaad edilen azabı, yahut kıyamet günü cehennemi gördükleri vakit, artık bilecekler kimin mevkii daha fena ve yardımcıları daha zayıfmış.
Elmalılı 19:76 - Allah, hidayeti kabul edenlere, daha çok hidayet verir. Baki kalacak olan salih ameller, Rabbinin katında sevap bakımından da daha hayırlıdır, sonuç bakımından da daha hayırlıdır.
Elmalılı 19:77 - Şimdi âyetlerimizi inkâr eden ve "Elbette bana mal ve evlat verilecektir." diyen adamı gördün mü?
Elmalılı 19:78 - O (kâfir), gaybı mı bildi? Yoksa Rahmân (olan Allah) katından bir söz mü aldı?
Elmalılı 19:79 - Hayır, asla öyle değil; biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını çoğalttıkça çoğaltacağız.
Elmalılı 19:80 - O söylediği (mal ve evlat gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına bize gelecektir.
Elmalılı 19:81 - Onlar, kendilerine kuvvet ve şeref kazandırsın diye, Allah'dan başka ilâh edindiler.
Elmalılı 19:82 - Hayır, (zannettikleri gibi değil) tapındıkları ilâhlar onların ibadetlerini inkâr edecekler ve aleyhlerine dönüp düşman olacaklardır.
Elmalılı 19:83 - Görmedin mi? Biz şeytanları o kâfirler üzerine musallat ettik. Onları (günaha) kışkırtıp duruyorlar.
Elmalılı 19:84 - Öyleyse onların hemen azaba uğratılmalarını isteme. Biz onların (ecel) günlerini sayıyoruz.
Elmalılı 19:85 - O gün, takva sahiplerini, heyet olarak Rahmân'ın huzuruna toplayacağız.
Elmalılı 19:86 - Suçluları da susuz olarak cehenneme süreceğiz.
Elmalılı 19:87 - (O gün) Rahmân (olan Allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.
Elmalılı 19:88 - (Yahudilerle hıristiyanlar) "Rahmân, çocuk edindi" dediler.
Elmalılı 19:89 - Yemin olsun ki, siz çok çirkin bir şey söylediniz.
Elmalılı 19:90 - Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılacaktı,
Elmalılı 19:91 - O Rahmân'a çocuk isnad ettiler diye..
Elmalılı 19:92 - Halbuki Rahmân'a çocuk edinmek yaraşmaz.
Elmalılı 19:93 - Göklerde ve yerde bulunan hiçbir kimse yoktur ki (kıyamet günü) Rahmân'ın huzuruna kul olarak çıkmasın.
Elmalılı 19:94 - And olsun ki Allah onların hepsini kuşatmış, kendilerini ve yaptıklarını bir bir saymıştır.
Elmalılı 19:95 - Kıyamet günü onların herbiri Allah'ın huzuruna tek başına çıkacaktır.
Elmalılı 19:96 - İman edip, salih amel işleyenler var ya, Rahmân (olan Allah) onları (gönüllere) sevdirecektir.
Elmalılı 19:97 - (Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın.
Elmalılı 19:98 - Hem onlardan önce nice nesilleri helak ettik. (Şimdi) onlardan hiçbirini görüyor musun, yahud onların hafif bir sesini işitiyor musun?
Posta: